Yeni Yıl Gelsede Bazı Acılar Hep Aynı..

       Yeni bir yıla girdik, malumunuz üzere. O klasik cümleleri tekrarladık birçoğumuz. "İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha geride bıraktık. Güle güle 2017, Hoşgeldin 2018. Yeni yılın sana ve tüm sevdiklerine sağlık, mutluluk, neşe, başarı, bolca para, sevgi ve huzur getirmesini dilerim. Mutlu Yıllar." diye başlayan cümleler..Hayat herşeye rağmen devam ediyor. Günler aynı aslında. Her gün güneş doğuyor ve batıyor. Dünya dönüyor, mevsimler değişiyor. Tek farklı olan rakamlar belkide.



      Bir tarafımıza baktığımızda acı, ölüm, zulüm, kan ve gözyaşı; diğer tarafa baktığımızda, bütün bu zulümlerin sorumlusu olup, bunlardan beslenip huzur ve mutluluk içerisinde yaşayıp ceplerini doldurmayı başarabilenler. Bizleri ise hep aynı masallarla, hep aynı cümlelerle kandırmayı başarıyorlar. 


    Refah ve huzur içerisinde yaşayan toplumlar, hep nasıl kazanırım, nasıl acı veririm peşinde hep. Tüm oyunlarını islam dünyası üzerinde oynamakta, mezhep çatışmalarına düşürülmüş islam dünyası yıllardır hakim olduğu topraklarda aradığı huzur ve refahı bulamamaktadır. Osmanlı imparatorluğunun yıkılması ile giden huzur ve adalet, yüz yıllardır sağlanamamaktadır.
"Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.."
- Aliya İzzetbegoviç


İki farklı dünya    Tam da Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibiydi aslında. Sömürdüğü onlarca ülke, döktüğü kanlar, akıttığı gözyaşları ve çektirdiği acılar. Yetim kalan yüzlerce, binlerce çocuk. Her yeni yıl yeni acılar getirmişti islam dünyasına. Bizlerde sadece ezberlediğimiz birkaç cümle ile birşeyler yapmaya çalışıyoruz. "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika..." diye bağırarak.

    Bizim yapmamız gereken, islamın doğduğu toprakları "bataklık" diyerek zihinlere yerleştiren bu kapitalist ve anarşist zihniyete karşı, birlik ve beraberlik içerisinde durarak, batı özentili değilde, milli, yerli ve islami kaidelerle birer bütün oluşturan nesiller ve çocuklar yetiştirmektir.


          "kim var! " diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "ben varım! " cevabını verici, her               ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur! " duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik...

Necip Fazıl Kısakürek-Gençliğe Hitabe


     Benim senden seninde benden bir fazlan yok. Allah herkese aynı aklı bahşetti. Düşünüp, araştırıp doğruları bulmakla görevliyiz. Birgün yaşadığımız dünyada eninde sonunda hepimiz öleceğiz. Kimseye üstünlük taslamaya ve kötü davranmaya gerek yok. Hepimize bu dünya da yeterince yer var.. !!




Yorumlar