Dil Ne Bilir Şekeri Şerbeti ...


Dil Ne Bilir Şekeri Şerbeti..



 Ve sancı başlamıştır artık. Beklenen gelmek üzeredir. Aylar önceden başlamıştır evladın özlemi. Elbette en çok o sevilecek, o özlenecektir. En çok ondan konuşulup, en çok onun üstünde durulacaktır. İlk evlatsa biraz acemilik olacak, hele ilk torunsa en çok dede sevecek...
 
  " Bir şekilde başlayacak hayatımız, ilk beşik, ilk oyuncak, ilk elbise diye devam edecek çocukluğumuz.  İlk yağmur damlaları düşecek yüzümüze şaşıracağız, belki de hayatın bize bundan sonra getirecekleri adına ilk işareti orada duyacağız. Zamanla alışacağız. Annemiz babamız her dediğimizi yapmak için çabalayacak, bir tek bizim mutlu olmamız için koşturup duracak. Hayat mücadeleleri belki de ölüp gidene kadar böyle devam edecek. O kadar çok şeyler isteyeceğiz ki onları yerine getirmek için bize gerçekten öğretmenleri gereken şeyleri öğretemeyecekler. "

   Dünya ve ahiret. O kadar ince bir çizgi ki attığımız adımların ne kadar doğru olması gerektiğini, atacağımız her bir yanlış adım da ahiretimizi kayıp edebileceğimizi bilmeliyiz. Evlatlarımızı yetiştirirken her şeyi onların istediğine göre değil de ahiretlerini kazanmalarına yönelik gelecek nesiller adına imanlı çocuklar yetişir bilmeleri adına çaba göstermeliyiz. 

 Bir gün Behlül Dânâ Hazretlerinden nasihat istemişler. Yerdeki bir kütüğün bir tarafına geçmiş, kaldırmış. Öbür tarafına geçmiş tekrar kaldırmış; ortasından kaldırmayı denemiş ve kaldıramamış. “Bu kadar” demiş. “Anlamadık” demişler. Açıklamış:

 -Kütüğün bir tarafı dünya idi öbür tarafı âhiret. İkisini bir kazanayım diyen ikisini de kaybeder.

   Dünyanın gelip geçici heveslerinin peşinden koşan değilde, ahiretini kazanmak için gayret eden evlatlar yetiştirmeliyiz. Yediği her lokmada Allah'a şükretmeyi bilmeli. İsyan etmemeli. Hayır ve şerrin Allah'tan olduğunu bilerek sabretmeli.  

   Bizler Allah'ın izniyle nefes alıp verirken, herşeyin sebepler üzerine yaratıldığını bilmekle, öğretmekle yükümlüyüz.  Sözlerime İbrahim SAYAR'ın - Her Şey O'ndan şiirinden birkaç Mısra ile son vereceğim.

Dil ne bilir,şekeri şerbeti,
Aldıgın lezzeti,baldan mı sandın!
Ne arı,ne de ağaç verir nimeti
Elmayı,narı daldan mı sandın!

Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazine ki görünmez dibi,
O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi
Güzeli yeşilden,aldan mı sandın!

Çok istesen de inadın olmaz,
Takdirden öte muradın olmaz,
O uçurursa,senin kanadın olmaz,
Uçmayı kuştan,kartaldan mı sandın! 

***


   

Yorumlar