Gölyazı Köyü Bursanın Nilüfer ilçesine bağlı küçük bir balıkçı köyü. Aslında belki adını duyduğumuz, yada resmini daha önceden görüpte orasının Gölyazı olduğunu bilmediğimiz bir köy. İlk görüşte manzarası ve konumu ile Türkiyemizde böyle güzel bir yerde var mış? diyebiliriz. Bir gün yolum Bursaya düştüğünde
uğramadan geçmek istemedim. Ve aslında oradaki ziyaretçileri görünce, gerçekten harika bir yer olduğunun daha da farkına varmış bulunuyorum.
Köy halkını çoğunlukla balıkçılık ile uğraşmakta olduğunu, bir kısmının hediyelik eşya, sandal ile ada turu ve bazı yöresel yiyecekler satarakta geçimlerini sağlamaktadır. Eski adı Apolyont olan eski bir rum köyü olduğunu öğreniyorum. Köyde ki eski yapıların birçoğnun korunarak, günümüze kadar gelmiş olması da güzel birşey. Bir de ağlayan çınardan bahsetmeden olmaz elbette. . Bugün Gölyazı Köyü’nün meydanında bulunan ve uluslararası anıt-ağaç işareti taşıyan çınarın çevresinde balık lokantaları ve çay bahçeleri yer alıyor. Tam karşısında ise “Sevgi Pınarı” çeşmesi. Gölyazı halkının da özenle baktığı, çay bahçesinin içinde bulunan çınarın içinde birkaç kişi sığacak kadar büyük bir oyuğu var.Yıllara meydan okumuş bir tarih. 2017 yılında 744 yaşında olduğu bilinmektedir. Gölgesinin ise 400 metreyi bulduğu söylenmektedir.. Hikayesi ise Türk genci Mehmet ve Rum
kızı Elenin'nin birbirlerine olan aşklarına dayandığı bildirilmektedir
Gölyazı Köyü Ulubat Gölü kıyısın da olup, Bursaya 40 km, Balıkesire 150 km uzaklıktadır. Ve benim memleketim Gönene ise sadece 130 km. Gidip görmeniz dileğiyle.
Yorumlar
Yorum Gönder